Saçtığı siyah bulutlar ile bir giysi mağazasının önünde belirirken aklında hala öldürdüğü çocuk vardı. Eğer işini iyi yapmak istiyorsa unutmalıydı o lanet veledi. O bir muggle' dı ve ölüm yiyenler tarafından öldürülmek için dünyaya gelmişti. Üstünü silkelerken acaba sihir bakanlığında birilerinin neden buraya damlamadığını düşünüyordu. Birilerinin cisimlenmiş olduğunu bilmeleri lazımdı. Ne de olsa kontrol ediliyordu bütün bölgeler. Ama şuan kimsenin burada olmaması... Planın bir parçası mıydı? Omuzlarını hafifçe havaya kaldırarak *Bana ne!* diye mırıldandı. Burada yoklardı işte. Yakalanma korkusu olmayacaktı. Daha ne istiyordu. Ellerini kavuşturup sokağa baktı. Basit ve sakin bir yerdi. Şuan tek ışıklar mağazaların süslü vitrinlerinden geliyordu. Bir de sokak lambaları vardı tabii. O sırada Dennise' in işkence kahkahası çınladı kulaklarında. Ona döndü.
"Şu dükkân tam bize layık gibi görünüyor, belki bir iki eklemede biz yaparsak dekorasyonu tamam olur, ne dersin?"
Dennise' in ses tonundan Adéline' nin böyle bir şeyi reddetmeyeceğini bildiğine işaretti. Onu şaşırtmak için reddetmeyi düşünmüşü bir an. Sonra bunun aptal bir düşünce olduğunu kavrayıp şimşek gibi çakan gözlerle başını salladı. Şuan sesini duyurmak istemiyordu kimseye. Başını sallaması üzerine hemen öne atılmıştı Dennise. Adéline hemen yanındaydı. Herhangi eli asalı bir iyilik meleğine karşı birbirlerini eski günlerdeki gibi koruyacaklardı. O sırada Allaryce ve Eva gelmişti aklına. Burada olamamaları gerçekten büyük eksiklikti. Kapanmış gibi duran dükkânın önüne geldiklerinde Dennise kıvrak bir hareketle açmıştı kapıyı. Büyü ile açıldığı için alarm falan duyulmuyordu. Yani Muggle' ların çok güvendiği polis amcaları gelemeyeceklerdi haberdar olmadıkları için. Zaten gelseler ne yazardı. Onlarda ikinci sınıftaki bir cadının bile yapabileceği sersemlet büyüsü ile etkisiz hale getirilecekti. Olmadı ''Avada Kedavra'' ile. Bu sırada Dennise içeri girmişti. Etrafta acı çektirecek birini bulmak için deli gibi dolanıyordu. Belki Meadow park' a gitmeden buraya gelselerdi bulurdu birilerini ama o zamanda Meadow park' ta kimseler kalmazdı. Bir kaç Muggle' lı dünyadan temizlemek bu kadar vakitlerini almıştı. Başını iki yana sallayıp bu durumdan hoşnutsuz olduğunu belirtmişti. Adél' de dükkânda dönmeye başladı. Askıların olduğu yere geldiğinde asasını çıkardı ve mırıldandı. '' Wingardium Leviosa.'' Havalan kıyafetleri dükkanın her yerinde dolaştırdıktan sonra karşı büyüyü mırıldanarak yere fırlattı.
"Exderjho!"
Dennise' in sesinin hemen ardından gelen mavi ışıkla birlikte Adéline oraya koştu. Arkadaşının yaralanıp yaralanmadığına bakmak istiyordu. Bu büyü çok güçlüyü. Ateşler hemen her yana sıçrayabilirdi. Dennise' e bir şey olmadığını görünce kasaya doğru yöneldi. Kıvrak bir hareketle '' Cistem Aperio.'' diye mırıldandı. Kasa açılmıştı. Pis pis sırıtıp tekrar kasayı nişan aldı. '' Confringo.'' Kasa patlamış ve içindeki paralar ile un ufak olmuştu. Adéline kimse göremese de ufak bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Dennise' de boş durmuyordu. Adél mağazanın satılmamış malları beklettirdikleri yere indi. Asası ile dört duvarın dördüne de ayrı '' Bombarda Maxima.'' diye bağırıp, patlatıyordu. Mağaza artık çökecek hale gelmişti. Yukarı çıktı. Dennise' den artık ses seda yoktu ve büyük ihtimalle binanın çökeceğini anlayıp dışarı çıkmıştı. Adéline' de çıktı mağazadan. Dennise' in tam arkasına cisimlenmişti. Sokağın yandığını görünce, yanmayan yerlere asasını doğrultup '' Expulso '' diye bağırdı. Artık mugglelara birkaç haber ve yağılacak iş çıkmıştı. Yanan yerlerin sıcaklığı ve siyah maske ve cüppesi onu bunaltmıştı. Dennise dönüp aklındaki soruyu sordu.
'' Şimdi sırada ne var? ''
C.tesi Mayıs 02, 2009 4:35 pm
