Ertesi sabah evde ilk uyanan Alyssa oldu. Bir süre yattığı yerden kalkmadan, dört direkli karyolasının perde aralığından gelen güneş ışığında tozların girdaptaymış gibi dönüşünü izleyerek, o günün cumartesi olduğu düşüncesinin tadını çıkardı. Uykuluğu sessizliğe ve güneş ışığının taptaze görünüşüne bakılırsa, şafak henüz sökmüş olmalıydı. Yatağının çevresinde ki perdeleri açtı, kalktı ve giyinmeye başladı. Kuşların uzaktan gelen cıvıltıları dışındaki tek ses Malikanenin evi temizlerken olan söylentileriydi. Alyssa o cini hiç anlamıyordu, temizliği neden bu kadar erken saatte yapıyordu. Bu soruyu düşünmek için her sabah vakit harcadığı gibi bu sabahta düşünmekten kendini alı koyamadı. “ Pat ” Karyolasının hemen yanında bulunan ve her zaman tozlu olan camdan gelmişti bu ses. Sesi duyar duymazda sakar baykuşu Trester olduğunu anladı ve hemen pencereyi açtı. Bakanlıktan gelmişti bu mektup, fazla beklemeden açtı. Mektubun acilen yazıldığı, içerisinde bulunan yazıdan anlaşılıyordu. Neredeyse okunaksızdı, çözmekte güçlük çekiyordu. Mektupta acilen bakanlığa çağırılıyordu, sanıyordu ki acil bir toplantı gerekti. Tam da gezeceğim diye sevinen Alyssa’nın planları suya düşünce surat astı. Hemen resmi bir cüppe giyinerek bakanlık binasına cisimlendi. Bakanlığın çok kalabalık olduğu cisimlenir cisimlenmez anlaşılmıştı, içerisinde ilerlemekte güçlük çekiyordu. Havada uçuşan kağıt parçaları her zaman ki gibi bakanlığı süslüyorlardı bunun yanı sıra bakanlığın tam ortasında bakanın devasa bir resmi vardı. Yani buraya giripte o resmi görmemek mümkün değildi. Uçuşan kağıtlardan biri Alyssa’ya doğru geliyordu, Alyssa yönünü şaşırdı herhalde diyerekten kendini bir hışımla kenara attı ama kağıt ona aitmiş ki yönünü Alyssa’ya doğrulttu. Alyssa’da kağıdı açtı, bu sefer ki kağıtta mahkemenin zemin katta olacağı yazılıydı. Alyssa bir yandan zemin kata inerken bir yandan da acaba neden orada oluyor, acaba bunun sebebi gelen konuğumuz mu , yoksa diğer salonlar dolu mu gibi sorularla kendini boğuyordu ki asansör rehberinin sesi duyuldu “ Zemin kat ! ” Alyssa seri adımlarla zemin katta tek bulunan mahkeme salonuna ilerledi. Tahta kapıyı aralarken çıkan “gıcırrtt” sesi her zaman ki gibi kulak tırmalayacıydı. İçeri girdiğinde neredeyse bütün büyücüşüra üyelerinin geldiğini gördü ve kendisini ilk gördüğü boş koltuğa attı. Kimseyle konuşmayıp sessiz kalmayı tercih etti.
Dakikalar bardaktan boşalırcasına geçiyordu ki yarım saat olmuştu. Sonunda devasa tahta ve yarısı çürümüş kapı açıldı. Görevliler tarafından bir mahkum getirilmişti, getirilen mahkum kafasını kaldırmamakla beraber konseyin tam karşısında bulunan sandalyeye oturdu. Mahkumun oturmasıyla bakan ince ve tiz olan sesini sergiledi.” 27 Ocak Perşembe tarihinde saat 23:30 civarında hogsmeade şehrinde işlemiş olduğunuz cinayetlerin gerekçesi ile burada, yüce konsey üyeleri karşısında bulunuyorsunuz. Sizden isteğim biz size soru sormadıkça konuşmayınız “ Dedi, bakan. Fakat çok soğuktu. Alyssa zaten suçlulara karşı hep soğuk olmuştur, diye düşünürken bakan sorularını mahkuma yöneltmişti. “Bu tarihte Hogsmeade’de olduğunuz doğru mu ?” Dedi bakan. Soruyu duyan adam ilk kez kafasını kaldırdı ve o tiksinti verici yüzü ortaya çıktı. Adam kafasını kaldırdığında bütün büyücüşüra üyeleri adama tiksinti dolu bakışlarla bakmışlardı. Adamın yüzü kesikler ve her kesikten boşalan kanlarla doluydu. Kendisi bir ölüm yiyen olduğu için buna pek şaşırmamıştı.” evet “ Dedi, adamın o kalın ve ürkütücü sesi. Cevap üzerine bakan tekrar sorusunu yöneltti ;” 3 Büyücünün sebepsiz yere canına kıydığınız doğru mu ?” Dedi, bakan. Alyssa olayı ilk kez duyuyordu, demek ki bu adam üç büyücüyü öldürmüş ve hepsi aynı gecede büyük cesaret diye düşündü. Adam aynı yanıtı tekrarladı, Alyssa ve diğer büyücüşüra üyeleri hayretlerle baktılar. Karşısında oturan adam boş yere yani can sıkıntısından 3 büyücüyü öldürmüş ve rahat davranabiliyor, hiç olmazsa insan ürker diye düşündü Alyssa. Bakan ayağa kalktı;” Karar-“ dedi fakat Alyssa aniden bakanın sözünü kesti kesmekle kalmayarak bakana baş kaldırdı; “ Nasıl yani nedenini sormayacak mıyız? Geçerli bir sebebi olabilir.” Dedi, kendi bile ne dediğinin farkında olmayarak. Alyssa sesini kesmesiyle bütün konsey kendi arasında mırıldanmaya başladı. Bakan sessizlik oluşması için elindeki tokmağı sertçe masaya vurdu ve bütün konsey sustu, bakan konuşmaya başladı.”Mrs. Alyssa, gerek duyduğum bir soru olursa bu soruyu ben sorarım, büyücüşüra üyeleri soru sormak için el kaldırırlar sizin yaptığınız ise sadece terbiyesizlik” Alyssa utanıp kızarmıştı aslında daha söyleyeceği laflar vardı ama biraz daha konuşursa azkabanı boylayacağı şüphesine düşünce vazgeçti. Bakan ise Alyssa’nın sustuğunu görünce güldü ve tekrar konuştu.” Karar mahkum geçerli bir sebep sunan kadar Azkabanda tutulacaktır. Bir daha ki duruşmaya bir sebep bir tanık bulursa ve geçerli bir sebebi olursa Azkabandan çıkarılacaktır.” Dedi ve tokmak yine masayı buldu. Görevlilerin gelmesiyle sandalyede oturan adam salonu terk etti. Zaten adamın ettiği 2 kelime vardı onlarda aynı eklimeydi Alyssa adamın neden bir sebep söylemediğini merak etse de bunu burada dile getirmemeye ya bir sonraki mahkemede ya da mahkumun bulunduğu yer olan azkabanda onu ziyaret edip sormaya karar verdi. Adımlarını kapıya yöneltirken birçok yüzün ona bakıp mırıldandıklarını fark etti fakat onlarla ilgilenmemeye kararlıydı. Çıkarken hem bir cumartesim gitti hem de Bakan’dan azar işittim diye düşünüyordu.[/i]