Artık okul bitmişti. Mika’nın geçmek bilmez dediği ikinci yıl da bitmişti. Trene bindiğinde hemen cam kenarını kaptı ve o yılın yorgunluğu saniyede gitmişti sanki. Her şeyi bir anda unutmuştu. Aklına birden ailesi geldi. Aslında kuzeni geldi. Geçen yaz ona zorla istediğini yaptıran. Hatta sadece sıkıldığı için onu döven kuzeni. Zaten geçen yaz bakanlıktan bir uyarı almıştı, çünkü kuzeni tam sopayla vururken ’’expeliarmus’’ büyüsü yapmıştı. Okuldan atıldı sanmıştı ama sadece bir uyarı almıştı. Tren durdu. Evet, gelmişti. Maalesef o zorba kuzeni onu almaya ve tahmin ettiği gibi onu kendi deyimiyle ’’okşayarak’’ eve götürmeye gelmişti. Tahmin ettiği gibi olmuştu. Eve geldiğinde şişko amcası televizyonun başında hızlı hızlı bir şeyler yiyordu. Yengesi mutfakta pasta yapıyordu. Hep böyle geçen yaz gibi haftalar geçti. Bir ay sonra ailesi geldi. Annesi babası ve kardeşi, aslında annesi babası ve kardeşi ’’muggle’’ olmasına rağmen diğer kardeşi ve kendisi büyücüydü. Diğer kardeşiyle arası bozuktu ama barışmaya çok istekliydi.