" Üzgünüm ama bu kadarın yeterli olduğunu düşünüyorum. " Herzamanki gibi çocukluğundan beri vazgeçemediği çikolatalı kazanları yemekten aciz değildi.Dudakalrının kenarından süzülen çikolatanın eriyik halleri, üstündeki beyaz tişörtünün üstünde yer edinmeyi ihmal etmiyordu.Sabahın altısında uyanmış, binbir cazibe ile yetiştirilmiş olan bitkilerini suluyordu.Ayaz vaktinin sert rüzgarları sırtına vurmaktan kaçınmıyor, üstelik adeta terli tenini okşuyordu.Etrafında sarılı olan tahta çitlerin ardında duran komşusu Mss.Poody, asık suratıyla ateş püskürürcesine çimleri biçiyordu.Her zaman en erken saatlerde işini bitirip, ortalıkta gözükmekten pekte hoşnut kalmayan Poody'e selam vermek istediğinde, sonucu hüsranla sonuçlanıyordu.Neyseki göz önünden kaybolmuştu.Mr.Lérs bitkilerini sulamayı bitirmiş, günü alt-üst etmeye hazır duruma gelmişti.Hogsmeade'nın doğru bir karar olacağını aklından geçirir geçirmez, çıplak ayaklarıyla kapının önünde duran taş zemine basarak odasına doğru ilerledi.
Şafağın sökmesine yakın hazır duruma gelen Bãsilius, ejderha boynuzu şeklindeki botlarını ayağına geçirip, Hogsmeade'ya doğru hızlı adımlarla ilerledi.Yorucu olan yolculuğun ardından, kasvetli yollara bir yerden sitem ediyor, bir yerdende yalvarırcasına çabucak bitmesini istiyordu.İyi bir mola vaktinin geldiğini, soluklarından ve şişmiş ayaklarından anlayan Bãsilius, dinlenmek için uygun yer olduğunu saptaması için etrafı iyice kolaçan etti.Güneş kendini iyici hissettirmeye başladığında, soğuktan çatlamış elleri, yumuşamaya başlamıştı.Topuklarını yere yorgunluktan sert basmaya başlamasıyla, karşısında duran devasa görünümlü kafeyi gördüğünde göz bebekleri iki katı kadar büyümüştü.Adımalrını biraz daha hızlandırdı ve tozlu şöminenin ardında duran kapıyı sert bir edayla açtı.İçeri girdiğinde gözüne hiç boş yer çarpmamıştı.Az daha ileri gittiğinde cam kenarında duran bir boş sandalye ve yanıbaşında garsonla konuşan gen bir bayan gördü.Kardeşi yaşında olan bu bayanın rahatsız olmayacağını tahmin edercesine boş olan sandalyeye oturdu.Cebinde kalan iki adet çikolata kazanlarını eline alıp, birini karşısında duran küçük bayana uzattıp;" Bir tane ister misiniz ? Gerçekten küçüklüğümden beri vazgeçemiyorum.Denemenizi tavsiye ederim. " dedi.Tebbessüm edercesine bayana bakan garsonu süzerken,bir yandanda ateş viskisi almak için sipariş vermeye koyuldu.