Bir aşk daha mı son buluyordu ? Yeni bir ayrılık mı vardı ? Kalbi dayanabilir miydi buna ? Bu kadar acıyı kaldırabilir miydi son zamanlarda iyice güçsüzleşen bedeni ? Sorular hep yanıtsız kalıyordu. Sonsuza uzanan acıları hiç son bulmayacak gibiydi. Peter nerelerdeydi ? Her zaman birlikte oldukları halde bir soğukluk vardı aralarında. Peter, Josselyn'den uzaklaşmak istiyordu sanki. Ya da öyle bir izlenim bırakıyordu. Teyzesinin gizlediği onca borç ve o borcu ödemenin Josselyn'in üstüne kalması... Josselyn'in maaşı kendisine zor yeterken yarısından çoğunu teyzesine veriyordu. Bunca derdin ortasında Peter de gitmişti. Karanlık bir yolda ışıksız kalmıştı. Sorunların içinde boğuşurken kalbi sıkışıyor, nefes almakta zorlanıyordu. Mutlu olması gerekirken hüzünlüydü. Çünkü iki gün sonra doğum günüydü. Ancak kutlamak için hiç bir heves yoktu içinde. Sıkıntılı günlerdeyken mutlu olmazdı. Odasına tıkılmaktan bıkmıştı. Odanın duvarları üstüne üstüne geliyordu sanki. Üstüne geçirdiği eşofmanlarla dışarı attı kendini. Kısa süre önce yağmaya başlayan kar iyie doldurmuştu yolları. İncecik bacakları buzların üstünde kayarken düşmemek için ayrı bir çaba gösteriyordu. Kızaran bir burun, titreyen ellerle çok komik gözüküyordu ki; görenler gülüp geçiyordu. Neden Josselyn gülümseyemiyordu? Üzgün olmak yerine mutlu olmak istiyordu.
''Hey Josselyn!'' kardan yüzü görünmeyen biri Josselyn doğru yaklaşıyordu ve tanıdık bir sesti. Gittikçe yaklaşan yüz yakından belli olmaya başlamıştı. Şaşkınlık içinde ağzından sadece '' Pe-Peter!'' sözleri çıkmıştı. Peter yine soğuk gözüküyordu. Acele ettiği çok belliydi. Gözlerindeki sıkıntıyı saklamak istercesine yere bakıyordu.Josselyn sessizliğe son vermek istercesine '' Peter! Nerelerdesin ? Benden uzaklaşır gibi bir halin var ! '' Gözlerini kaldırıp dikkatlice Josselyn'e bakmıştı. ''Kusura bakma Josselyn, Biraz acelem var. 2 gün sonra Domuz Kafası'nda seninle bu konuyu konuşmak istiyorum'' diyerek hızlıca uzaklaşmıştı. Etrafı saran kar Josselyn'in gözyaşlarını saklıyordu. Nasıl olurdu bu ? Bilmiyor muydu iki gün sonra doğum günü olduğunu ? Yerlere damlayan gözyaşları düştüğü yerdeki karı eritirken malikaneye gelmişti Josselyn. Hızla merdivenleri çıkıp kendini yatağına attı. Bacakları titriyordu. Gözleri şişmişti ağlamaktan. Peter ilk defa bu kadar çok üzmüştü Josselyn'i...
<2 Gün Sonra>
Erkenden Peter için kalkmıştı. Makyajını yapmış saçlarını düzenlemiş, güzelce giyinmişti. Güzelliğine diyecek yoktu aslında. Ama yüzünde mutluluk yerine heyecan ve hüzün vardı. Belki Peter ile birlikte olacağı son gündü. Belki de Peter Josselyn sıkılmış, başkasını bulmuştu. Aklından geçenler Josselyn'in daha da huzurunu bozuyordu. Sıkıntısını atmak ve neler olduğunu öğrenmek için odasından ayrılarak kendini sokaklara bıraktı. Kar her yeri kaplamıştı. Ağaçlardan düşen sarı yaprakları ayakları ile sürüklerken yapraktan çıkan hışırtılar Josselyn'e mutlu günlerin ardından gelen hüzünü açıklıyordu. Kalbi kırılmıştı. Biranda sevilmeyen bir insan olmak istemiyordu. Domuz Kafası'na geldiğinde parmakları donmuştu sanki. Kıpkırmızı olan burnu sıcak ortama girdiğinde karıncalanmış ve acı hissettirmişti. Yine de aldırmıyordu. Daha ağırlarını da yaşamıştı. Geçen olaylardan sonra herşeye yakınan Josselyn gitmişti sanki.Yerine olgun bir kız gelmişti. Dalıp gitmişti eski günlere,mutluluklara. Dalgınlığını bozan ince,yumuşak bir sesti. ''Josselyn! İyi misin?'' Bu Peter'ın sesiydi.Hızla yerinden sıçramıştı. Hiçbir şeyin farkında olmayan Peter konuşmasını sürdürüyordu. ''Josselyn burada konuşmamız doğru olmaz. Seni bildiğim daha sakin bir yere götürmek istiyorum.'' Bakışlarını Peter'a doğrultup '' Peki,sen bilirsin. İstediğin yere gidebiliriz'' diyerek ayağa kalktı. Cisimlenme Noktasına kadar sessizce yürüdüler. Cisimlenme Noktasına geldiklerinde sessizlik devam ediyordu. Konuşmaya cesaret edemiyordu Josselyn. Utanç duymuyordu, sadece öğreneceklerinden korkuyordu. Cisimleneceği yeri bilmediği için Peter Josselyn'in koluna girmişti. Josselyn o sıcaklığı hissettiğinde içindeki korku, hüzün, heyecan gitmişti. Yerine sevgi gelmişti. Kısa süreliğine de olsa...
Gözlerini açmak üzereyken gözlerinin üstündeki elleri hissetti. Bu Peter'ın elleriydi. Ne yapmaya çalışıyordu ? Yavaş yavaş yürümeye devam ederken ortamın sessiz olduğu otların hışırdamalarından belliydi. Bir süre sonra yavaşladılar ve Josselyn'in gözlerinin üstündeki eller hafifledi.'' Gözlerini bırakacağım. ''Ancak ben açmanı söyleyene kadar açmak yok! '' şeklindeki sözlerinden sonra Josselyn'in gözlerini bırakmıştı. Olduğu yerde hareket etmeden duruyordu. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Kısa bir süre sonra ''Gözlerini açabilirsin'' şeklindeki seslenmenin ardından yavaşça gözlerini açmıştı.
Bulundukları yer gerçekten çok güzeldi.Yükseklerde çok yükseklerdeydi, ikiside. Aslında durdukları nokta, denize yakın bir yerde, karanlığın bastığı vakitte, mum ışıklarının gölgesindeydi. Josselyn'in sarı ve parlak saçları mum ışıklarıyla bir bütün oluşturuyor derecesine güzeldi, Peter'ın ise gözleri... Onun gözleri denizle bütün oluşturuyordu. Arkadan gelen müzik sesleri ise ortama renk katıyordu. Josselyn ne yapacağını şaşırmıştı. Tepkisiz kaldığını fark eden Peter '' İyi ki doğmuşsun aşkım! Seni gerçekten çok ama çok seviyorum! '' Yavaş yavaş Josselyn'yaklaşıyordu. Josselyn '' Bir an beni sevmedi- '' sözleri yarım kalmıştı. Peter elini Josselyn'in beline dolamış yüzünü Josselyn ile birleştirmişti. İşte mutluluk, aşk denen şey buydu. Josselyn için bunu ifade ediyordu...
Zen'deki Rp... Sadece yazım hataLaRını faLan değiştiRdim (=